Covid–19 salgını, oluşturduğu sağlık tehdidinin yanı sıra ticari sorunları da beraberinde getirmektedir. Hükümetler ve şirketler ise toplumun bu olağandışı salgından minimum düzeyde etkilenilmesi ve krizin nispeten daha kolay atlatılabilmesi için bir dizi önlem almaktalar. Hızlı kararlar almayı ve çabuk adapte olmayı gerektiren bu süreçte, şirketlerin aynı zamanda işgücünün güvenliğini sağlamaları, marka değerlerini korumaları, operasyonlarına devam etmeleri ve bunları sağlarken ilgili yasalara uymaları gerekmektedir.
Category: Suistimallere Karşı Sıfır Tolerans
“Suistimallere Karşı Sıfır Tolerans” – Bölüm 7
Kontrol Suistimalci’ye karşı… Maçın Kazananı Kim Olacak?
- April, 19
- 1281
- Genel, Suistimallere Karşı Sıfır Tolerans, Türkçe
- More
“Suistimallere Karşı Sıfır Tolerans” – Bölüm 6
“Hiçbir suistimal kusursuz değildir. Mutlaka ardında bir iz bırakır…”
- February, 27
- 1519
- Genel, Suistimallere Karşı Sıfır Tolerans
- More
“Suistimallere Karşı Sıfır Tolerans” – Bölüm 5
Suistimalcinin Kirli Saklambaç Oyunu!
Suistimalci kirli saklambaç oyununu dünyanın her yerinde ve her sektöründe oynuyor. Çoğu zaman da yakalanmamak için bu kirli oyununu kullandığı yaratıcı yöntemler ile şirket defterlerinde gizliyor.
- January, 25
- 1378
- Genel, Suistimallere Karşı Sıfır Tolerans
- More
“Suistimallere Karşı Sıfır Tolerans” – Bölüm 4
Şirketlerde Suistimal Vakalarının Olağan Şüphelileri!
Çalışan suistimalleri üzerine yapılan araştırmalar ve yaşanan tecrübeler doğal olarak suistimal vakalarının sıklıkla karşılaşıldığı departmanlara ilişkin bir eğilim de ortaya çıkarıyor.
- December, 27
- 1391
- Genel, Suistimallere Karşı Sıfır Tolerans
- More
Suistimallere Karşı Sıfır Tolerans – Bölüm 3
Suistimal Yöntemleri: Düşmanı Tanımak ve Suistimalcinin Hayalleri
Çalışan suistimalleri ile etkin mücadelenin ana koşulu, şirketin özelliklerini dikkate alarak (ölçeği, sektörü, rekabet ortamı, kamu kurumları da dahil üçüncü taraflar ile ilişkiler gibi) sağlıklı bir suistimal risk değerlendirmesi yapmak ve buna göre kontrol mekanizmalarını oluşturmak. Risk değerlendirme süreci kadar önemli diğer bir konu ise, gerçek ve güncel suistimal vakalarının anlaşılması ve önlemlerin bu doğrultuda alınması. Suistimalin sinsi, suistimalcinin ise her zaman bizden birkaç adım önde olduğunu unutmadan hareket etmek suistimal ile mücadelede en akıllıca yöntem.
- December, 7
- 1584
- Genel, Suistimallere Karşı Sıfır Tolerans
- More
Suistimallere Karşı Sıfır Tolerans –Bölüm 2
Tanıştırayım, Yakın Arkadaşım “Suistimalci”…
Yazımın başlığı ile amacım sizi çalışma arkadaşlarınıza ilişkin şüpheci yapmak değil. Ancak karşılaştığımız bir çok vakada mağdur şirketin çalışanlarının suistimalci için “O çok iyi bir arkadaşımızdı” veya “Çok iyi bir yöneticiydi, herkes ona saygı duyardı” dediğini hatırlıyorum. Bu yazımda sizlere bu “arkadaşın” profilini ACFE’nin 2016 raporundan faydalanarak anlatmaya çalışacağım.
– Suistimalcinin şirketteki pozisyonu ile suistimalin boyutu arasında güçlü bir korelasyon var. Suistimallerin sadece %19’u üst düzey yöneticiler tarafından yapılmasına rağmen, en yüksek ortalama zarar 703,000 ABD Doları ile bu gruba ait. Örneğin; suistimallerin %41’i müdür altında çalışan personel tarafından yapılırken, vaka başına ortalama zarar sadece 65,000 ABD Doları.
– Suistimalci ne kadar uzun bir şirkette çalışırsa, oluşan zarar o kadar yüksek oluyor.
– Suistimallere bazı departmanlarda daha sık karşılaşılıyor. Örneğin yolsuzluk (çıkar çatışmaları veya rüşvet) hemen hemen tüm departmanlarda vakaların %35’inde görülürken, bu oran üst düzey yöneticilerde %50, satın alma departmanında ise yaklaşık %70 olarak gerçekleşiyor. Diğer göze çarpan bir bulgu ise, mali tablo suistimallerinin yine sıklıkla üst düzey yöneticiler tarafından yapıldığı.
– Suistimallerin %69’unu erkekler, %31’i kadınlar yapıyor.
– Suistimalcilerin %55’inin yaş bandı 31 ile 45 yaş arasında değişiyor. Enteresan olan bulgu; suistimalcinin yaşı arttıkça oluşan ortalama zararın da artması. İncelenen suistimal vakalarının %2.5’unu 60 yaş üstü kişiler tarafından gerçekleştirirken, her bir vakadaki ortalama zarar 630,000 ABD Doları hesaplanmış. Bu ortalama zarar diğer yaş bandları ile karşılaştırıldığında oldukça yüksek. Örneğin 41-45 yaş bandı suistimalciler vakaların %19’unu gerçekleştirirken, ortalama zarar 250,000 ABD Doları olarak hesaplanmış.
– Eğitim seviyesi arttıkça oluşan zarar da artıyor. Üniversite mezunları vakaların %47’sini gerçekleştirirken, ortalama zarar 200,000 ABD Doları hesaplanmış. Oysa lisans üstü eğitim alan suistimalci, vakaların sadece %13.2’sini gerçekleştirmesine rağmen, ortalama zarar 300,000 ABD Doları olarak hesaplanmış.
– Vakaların sadece %5.2’inde suistimalcinin suç geçmişi var. Diğer bir deyişle, suistimal vakalarının çok büyük bir kısmında suistimalci suçu ilk kez işliyor.
– Suistimalcilerde en sık karşılaşılan davranış özellikleri (i) maddi olanaklarının elveremeyeceği şekilde yaşamak (ii) mali problemler (iii) tedarikçi veya müşteri ile olağan dışı yakın ilişki (iv) kurnazlık veya nüfuz ticareti ile işleri yürütme (v) yaptığı işe başkasını karıştırmama (vi) boşanma veya ailevi problemler.
– Suistimalcilerin %40’ı (gerçekleştirdikleri suistimal haricinde) işyerlerinde karşılaşılan diğer davranış ihlallerine de karışmışlar. Bu çerçevede en sık karşılaşılan ihlaller; tehdit, yıldırma, işe gelmeme, iş geç kalma veya yavaşlık.
– Suistimal vakalarındaki tecrübeme dayanarak çoğu suistimalcinin normal kişiler gibi göründüklerini söyleyebilirim. Bu kişiler çoğu zaman iş arkadaşımız, tanıdığımız hatta akrabamız olabiliyor. Çoğunun görünüşteki dürüstlüğü, bu kişilerden şüphelenmeyi zorlaştırıyor hatta suistimal yapabileceklerine inanmakta güçlük çekiyoruz. Ancak suistimali etkin bir şekilde önlemek ve tespit etmek için beklenmeyeni beklememiz ve profesyonel şüpheciliğimizi iyi kullanmamız gerekiyor.
Yukarıda verilen açıklamalar, bu profildeki kişilerin suistimal yapacağını, profilin dışında kalanların da yapmayacağını tabiki göstermiyor. Ancak, suistimalcinin özelliklerine ilişkin eğilimlerin incelenmesi, suistimal ile mücadele edenlere yapacakları risk değerlendirmelerinde bir çerçeve ve perspektif sağlayacaktır.
Bilinen bir sözü değiştirerek yazımı tamamlayayım. “Güven iyidir, profesyonel şüphecilik daha iyidir”. Umarım tanıştırmak durumunda kalacağınız bir suistimalci arkadaşınız olmaz !
Fikret Sebilcioğlu, CFE, SMMM Cerebra Muhasebe Denetim Danışmanlık Yönetici Ortağı
Fikret Sebilcioğlu, muhasebe, denetim ve danışmanlık alanlarında faaliyet gösteren Cerebra’nın yönetici ortağıdır. Muhasebe, bağımsız denetim, nansal raporlama, iç kontroller, adli muhasebe ve suistimal denetimleri ile uyum programları konularında 20 yıldan daha fazla tecrübeye sahiptir.
Fikret Sebilcioğlu Türkiye’de yerleşik birçok uluslararası şirkete UFRS, US GAAP, iç kontroller, iç denetim ve Sarbanes & Oxley Kanunu’na uyum alanlarında hizmet vermiştir. 2009 yılından itibaren beyaz yakalı suistimalleri, varlıkların kötüye kullanılması, rüşvet, fatura komisyonları (kickback), nansal tablo suistimalleri, Foreign Corrupt Practices Act and UK Bribery Act kanunlarına uyum ile karmaşık adli muhasebe alanlarında birçok projeyi yönetmiştir.
Cerebra’dan önce, Sebilcioğlu PwC İstanbul ve Rotterdam o slerinde 1993-2008 yılları arasında 15 sene çalışmıştır.
Suistimal İnceleme Uzmanı (Certifed Fraud Examiner), Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Kamu Gözetimi Kurumu tarafında verilen Bağımsız Denetçi unvanlarına sahiptir. Fikret Sebilcioğlu, Uluslararası Suistimal İnceleme Uzmanları Derneği (ACFE Turkey Chapter) ve Etik ve İtibar Derneği (TEİD) Yönetim Kurulu üyesidir. Ayrıca Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) ve İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ISMMMO)’nın nin aktif üyesidir.
İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümünden 1993 yılında mezun olmuştur.
Makalelerdeki görüş ve yorumlar yazar veya yazarlara ait olup , Etik ve İtibar Derneği’nin konu ile ilgili düşüncelerini yansıtmamaktadır.
- November, 25
- 1412
- Genel, Suistimallere Karşı Sıfır Tolerans
- More
Suistimallere Karşı Sıfır Tolerans – Bölüm 1
Suistimaller ile Mücadele Etmeyecek Kadar Zengin misiniz?
Çalışan suistimallerini odağına alan “Suistimale Sıfır Tolerans” yazı dizimizin ilk konusu suistimallerin kurumlara maliyeti.
Kurumlarda bir riskin yönetim kurulunun ajandasına girmesi, doğal olarak o riskin “önemli” olmasına bağlıdır. Diğer bir deyişle, riskin gerçekleşme ihtimali yüksek ve oluşacak olan potansiyel zarar büyük ise ilgili risk “önemli” olarak değerlendirilebilir. Peki yolsuzluk, varlıkların kötüye kullanılması ve hileli mali tabloların hazırlanması olarak 3 ana başlıkta toplayabileceğimiz çalışan suistimalleri, şirketler için ne kadar “önemli”?
Suistimal riskinin boyutlarını anlama noktasında neden oldukları muhtemel zararları ölçmek kritik bir konu. Diğer taraftan suistimal gibi sinsi bir virüsün, içinde yaşadığımız ortama verdiği zararı tutarsal olarak hesaplamak da oldukça zor. Ancak, Association of Certified Fraud Examiners (ACFE)’nin yayınladığı çalışan suistimallerine ilişkin 2016 Küresel Suistimal Çalışması bizlere bu konuda çok açık mesajlar veriyor. Bu çalışmaya göre, şirketler cirolarının yaklaşık %5’ini suistimallere kaybediyor. Bu oran oldukça güvenilir, zira yıllardır yapılan bu araştırmada oran genelde %5 civarında hesaplanıyor. Dünya’da 2014 yılı gayri safi milli hasılanın 78 trilyon ABD Doları olduğu düşünüldüğünde, suistimaller neticesinde oluşan zarar 3.9 trilyon ABD Doları olarak hesaplanıyor. Bu tutarın buzdağının sadece görünen yüzü olduğunu belirtmemizde fayda var, zira suistimallerin halen ölçülemeyen ciddi bir boyutu mevcut.
Raporun suistimallerin maliyetine ilişkin diğer bulguları ise şöyle:
*275,000 ABD Doları ile vaka başına ortalama zararın en yüksek olduğu bölge, araştırma da Türkiye’nin de içinde olduğu Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesi. En fazla karşılaşılan suistimal tipi ise “rüşvet ve yolsuzluk”.
*Ortalama zarar hileli finansal tablo vakalarında 975,000 ABD Doları, rüşvet ve yolsuzluklarda 200,000 ABD Doları iken, en sık karşılaşılan çalışan suistimal tipi olan şirket varlıklarının kötüye kullanılmasında ise 125,000 ABD Doları olarak hesaplanmış.
*Suistimali yapan şirket ortağı veya üst düzey yönetici olduğu zaman, ortaya çıkan zarar normal şirket çalışanın yaptığı suistimale göre 10 kat daha fazla.
*Suçu işleyen çalışan sayısı arttıkça zarar da katlanarak büyüyor. Örneğin bir kişinin yaptığı bir suistimalin ortalama zararı 65,000 ABD Doları iken, 5 ve daha üstü çalışanın karıştığı suistimallerde asgari zarar 633,000 ABD Doları olarak hesaplanmış.
*Suistimal ile mücadeleye ilişkin kontrolleri olmayan şirketlerde zarar, olanlara göre 2 kat daha fazla.
Yukarıdaki bulguların içinde bir şirket için hayati öneme sahip ve ölçülmesi oldukça zor olan itibar kaybının etkisi doğal olarak yok.
Suistimallerin dünya geneli için hesaplanan toplam zararını Türkiye için senaryolaştırmaya ne dersiniz?
Türkiye’nin yaklaşık 800 milyar ABD Doları olan hasılasından hareketle zararın 40 milyar Amerikan Doları olduğunu, bu durumda da her Türk vatandaşının suistimalleri fonlamak için cebinden yılda yaklaşık 500 ABD Doları ödediğini söyleyebiliriz.
Tüm bunlara rağmen ümitsizliğe kapılmamak gerekiyor, zira suistimalden kaynaklanan zararları sıfırlamak mümkün olmamakla birlikte, zararları asgari seviyeye indirmek oldukça mümkün. Yapılan araştırma etkin bir iç kontrol sistemi olan şirketlerde zararların önemli oranda düştüğünü ortaya koyuyor.
Çocukluğumda babamın çok ucuza olan ürünleri almadığını ve bunun nedenini sorduğumda da “ben ucuza alacak kadar zengin değilim” dediğini hatırlıyorum. O zamanlarda bana bir şey ifade etmeyen bu sözlerin, 46 yaşında yazacağım bir yazı dizisinin ilk makalesinin başlığı olacağını tahmin edemezdim. Peki, gelen sorumun cevabını siz tahmin edebilir misiniz?…
Nitelik ve nicelik yönünden bu kadar maliyeti yüksek olan sinsi bir düşman ile mücadele etmeyecek kadar siz zengin misiniz?
Fikret Sebilcioğlu, CFE, SMMM Cerebra Muhasebe Denetim Danışmanlık Yönetici Ortağı
Fikret Sebilcioğlu, muhasebe, denetim ve danışmanlık alanlarında faaliyet gösteren Cerebra’nın yönetici ortağıdır. Muhasebe, bağımsız denetim, nansal raporlama, iç kontroller, adli muhasebe ve suistimal denetimleri ile uyum programları konularında 20 yıldan daha fazla tecrübeye sahiptir.
Fikret Sebilcioğlu Türkiye’de yerleşik birçok uluslararası şirkete UFRS, US GAAP, iç kontroller, iç denetim ve Sarbanes & Oxley Kanunu’na uyum alanlarında hizmet vermiştir. 2009 yılından itibaren beyaz yakalı suistimalleri, varlıkların kötüye kullanılması, rüşvet, fatura komisyonları (kickback), nansal tablo suistimalleri, Foreign Corrupt Practices Act and UK Bribery Act kanunlarına uyum ile karmaşık adli muhasebe alanlarında birçok projeyi yönetmiştir.
Cerebra’dan önce, Sebilcioğlu PwC İstanbul ve Rotterdam o slerinde 1993-2008 yılları arasında 15 sene çalışmıştır.
Suistimal İnceleme Uzmanı (Certifed Fraud Examiner), Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Kamu Gözetimi Kurumu tarafında verilen Bağımsız Denetçi unvanlarına sahiptir. Fikret Sebilcioğlu, Uluslararası Suistimal İnceleme Uzmanları Derneği (ACFE Turkey Chapter) ve Etik ve İtibar Derneği (TEİD) Yönetim Kurulu üyesidir. Ayrıca Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) ve İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ISMMMO)’nın nin aktif üyesidir.
İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümünden 1993 yılında mezun olmuştur.
Makalelerdeki görüş ve yorumlar yazar veya yazarlara ait olup , Etik ve İtibar Derneği’nin konu ile ilgili düşüncelerini yansıtmamaktadır.
- November, 2
- 1538
- Genel, Suistimallere Karşı Sıfır Tolerans
- More